TARİH YAZMAK GELECEĞİ YAZMAKTIR. EMİR TİMUR DA BİZİM ŞAH İSMAİL DE… CENGİZ HAN DA BİZİM ATİLLA DA..

Cumhurbaşkanımızın malumlarınız Emir Timur ile ilgili Şah Hatayi (Şah İsmail) ile
ilgili talihsiz beyanları oldu. Bu da özellikle Özbekistan’da Kazakistan’da Türkmenistan’da
ve Şah Hatayi dedemizle ilgili de Azerbaycan’da ve İran Türkleri’nde çok olumsuz etkiler
bıraktı.
Biz Türk tarihinde birlik ve beraberliği savunuyoruz. Her şeyden önemlisi 16 Türk
Devletinde de Emir Timur dedemizin devletinin biliyorsunuz Bayrağı var. Biz de bu
bayraklara ilave olarak biliyorsunuz Selahattin Eyyubi Atamızın Eyyübiler’inin Şah
Hatayi’nin Safeviler’inin dahi bu devletlerin içinde olmasını arzu ediyoruz.
Nihayetinde tarihimizde kabul etmediğimiz en temel şeylerden biri kardeş kavgası…
Gerek hanedan içi kardeş kavgaları gerek Türk Devletleri içindeki kardeş kavgaları,
soruyorum vicdanlarınıza kabul edilebilir mi?
21 yüzyılın Türkleriyiz. Yani kitle iletişim araçlarının çok yaygınlaştığı bir süreç
yaşıyoruz. Bu süreçte artık biz şöyle bakmalıyız. Rahmetli Alparslan TÜRKEŞ “Yeni
Ufuklara Doğru” kitabında yazmıştı. “Bu kardeş kavgaları için Türk Cihan Hakimiyeti
Mefkûresi her bir büyük Türk İmparatoru Türkleri kendi hükümranlığında bir araya
getirmek istiyor.”
Burada Emir Timur dedemizle Yıldırım Beyazıt dedemiz arasındaki Ankara Savaşı,
Fatih Sultan Mehmet Han atamızla Uzun Hasan Dedemiz arasındaki savaş Şah Hatayi
dedemiz ile Yavuz Sultan Selim Atamızın arasındaki savaş… Bunların hepsinin olumsuz
yansımaları genel Türk Tarihine olmadı mı zannediyorsunuz?
En kötüsü de Nadir Şah Avşar dedemizle Babür’ün İmparatoru Muhammed Şah
arasındaki Karnal Savaşı… Bu savaşın sonucunda büyük Babür İmparatorluğu
toparlayamadı ve İngiltere Babür’ü işgal etti.
Düşünebiliyor musunuz? Şimdi bunu hangi vicdan kabul eder?
Daha sonra Nadir Avşar Dedemiz Osmanlı’ya mektuplar yazdı. Bu mektuplarda iki
tane ana tema vardır “Yukarıdan Ruslar iniyor, Hindistan’a İngilizler çıktı. Bu iki büyük
güce karşı iki Müslüman Türk Devleti Ortak Ordu kuralım birlikte mücadele edelim.”
Esasında hala geçerli bir teklif.
Diğer bir teklifi de şuydu. “Gelin dört Ehl-i Sünnet mezhebine itikat olarak hiçbir
problem olmayan Caferi mezhebini de ekleyin, beşinci Ehli sünnet mezhebi olarak
telakki edin.” Maalesef biz bu mektuplara cevap bile vermedik.
TARİH YAZMAK GELECEĞİ YAZMAKTIR. EMİR TİMUR DA BİZİM ŞAH İSMAİL DE…
Halil MERT, TARİH YAZMAK GELECEĞİ YAZMAKTIR. EMİR TİMUR DA BİZİM ŞAH İSMAİL DE… 2
Birbiri ile savaşan bu değerli devlet adamları, komutanlar, bizim ortak
dedelerimizdir. Dolayısıyla biz hepsini de rahmetle anıyoruz.
Şunu özellikle hatırlatmak istiyorum TARİH YAZMAK GELECEĞİ YAZMAKTIR. Bir daha
söylüyorum TARİH YAZMAK GELECEĞİ YAZMAKTIR.
Geçmişin ayıplarını geleceğe taşıyan başka bir millet gördünüz mü? Lütfen kendimize
gelelim…
Cumhurbaşkanımızın çevresindekilerin de Cumhurbaşkanımızı doğru
yönlendirmelerini istiyoruz. Özellikle şimdi Türk Dünyası’ndan Sorumlu bir Genel Başkan
Yardımcısı var Profesör Kürşat Zorlu. Bu konuda çok ciddi ilgi ve alaka bekliyoruz.
Biz tarihimizi, tarihimizdeki büyüklerimizin hepsini çok seviyoruz.
Biz geleceği Onların da tecrübelerinden istifade ile güçlü inşa etmek istiyoruz. Evet
Türk Birliği, yarın ümmetin birliğine yani İslam birliğine de vesile olacak, bütün mazlum
insanlığın da kurtuluşuna vesile olacağına inanıyoruz. Dolayısıyla fitneye sebep
olabilecek etnik milliyetçilik, mezhepçilik, mikro-milliyetçilik, bunların hepsini yenmek
zorundayız. Emperyalizm ensemizde. Coğrafyamızda Birinci Dünya Savaşı devam ediyor.
En küçük gafletten dahi uzak olmamız, gaflete, hataya düşmememiz gerekiyor.
Büyük Türk Milleti…
İçimizde emperyalizmin yarattığı düşmanlıkları yenmek zorundayız. Tarihimiz,
Medeniyet Coğrafyamız, dinimiz ve geleceğimiz bize birlik olmayı emretmektedir. Bunun
içinde herkes üzerine düşeni yapmak zorundadır.
Strateji ve Yönetim Uzmanı
Emekli Yarbay Halil MERT