HAZİN BİR BORÇ MÜNAZAASI
“Osmanlı’nın bütün borçlarını ödeyen CHF’nin 1938’e kadar hiç borç almadan 48 fabrika kurduğunu biliyor muydunuz.?” cerbezesine karşı, gülüp geçebiliriz ama, bazı saf vatandaşlar için demek zorunda biliyoruz kendimizi.
Bahsedilen külliyen yalandır. Inkılap bile değil Devrim Tarihi ile beyinleri iğdiş edilenler, işte bu nevi algılarla herkesi kendileri gibi kör ve sağır zannediyorlar.
Halbuki 1930 yılında ABD ‘den 10 milyon dolar, 1932 yılında sovyetlerden 8 milyon dolar, 1938 Almanya’dan 150 milyon mark ve 1938’de İngiltere’den 16 milyon sterlin borç alındı.
**
48 fabrika değil 26 fabrika yapıldı. (Bu fabrikalar arasında bira, likör, rakı, şarap,malt, fabrikaları da var) Bir diğer yalan ise Osmanlı borçlarının tamamının tek parti iktidarınca ödendiği yalanıdır.
Uzun vadeye yayılan bu borçların iki taksidi o dönemde ödendi ama kriz var denilerek borçların vadesi tekrar uzatıldı;1984 yılında son taksidi Turgut Özal tarafından ödendi..
Atatürk’ün 1 Kasım 1938 konuşması 16 milyon sterlin ve 150 milyon mark borçtan duyduğu memnuniyet için kaynak isteyen varsa şuradan bakabilir. ( TBMM Zabıt Ceridesi, cild 27, Içtima 1, 1 Kasım 1938, sayfa 7.)
Bir diğer husus, Kırım savaşı dolayısıyla ilk borçlanmasını yapar Osmanlı. Savaşların ve demiryollarının finansmanı için borçlanmaya gitmiştir ve bu borçlanma keyfi bir borçlanma değildir ve yerindedir.
**
Sürekli olarak Osmanlı’dan kalan borçları başa kalkan şahsiyetsizlere bir soralım; Osmanlı’dan kalan nakit paralardan, asrın projesi demiryollarından askeri kışlalardan, okullardan, vakıflardan, fabrikalardan, gemilerden, tersanelerden, silahlardan hastanelerden neden hiç bahsetmezler. Çünkü Osmanlı genç kuşaklarca yanlış bilinmeli ki onun hilafet “misyonu” çabucak unutturulsun.
Halbuki 1. Cumhurbaşkanı öldüğünde Türkiye Cumhuriyetine bıraktığı dış borç 146 milyon dolardı .Osmanlının bize bıraktığı borç ise 57 milyon dolardı..Ve dikkatinizi çekeyim; bu 57 milyon borç, 146 milyonuna dahil değildir.
Türkiye tarihinin en büyük dış borçlanması 1938 yılında yapıldı; Bütçemizin % 65 oranında dışardan borç aldık: 150 milyon mark+16 milyon sterlin) rakam küçük gelebilir ama 1938 bütçe gelirimiz 322 milyon TL.
Evet Türkiye’nin 1938 bütçe geliri 322 milyon TL, Savarona yatının maliyeti 4 milyon dolar. 1 dolar 1.26 tl idi o zaman.
**
Çankaya köşkü ve Ülkü Adatepe’ye köşk yaptırılıp, milyonlarca dolara bira, alkol, likör ve malt fabrikaları kuruldu; 4 milyon dolara yat alınıyor, çiftlikler hayvanlar alınıyor; yetmedi özel arabalar yaptırılıyordu da.
İngilizlerle yapılan kredi anlaşması, yine İngiltere’den silah alımı için kullanıldı.. Demode olan silahlarını sattılar bize!
Kısaca CHF diyebileceğimiz dönemde kurulan fabrika sayısı 80. Bu, Osmaniye İlimizdeki fabrika sayısından daha az bir sayı. Osmaniye’nin ihrâcâtı Cumhuriyetin tek parti dönemindeki yaptığı ihracattan fazladır. O dönemde yapılan Karabük Demir Çelik fabrikası dış kredi ile kuruldu üstelik.
Nazilli Sümerbank’ın iplik tesisi de Romanya’dan alınan borçla yapılmış. Fabrikayı Sovyetler kurmuş. Romanya’dan alınan borç, KİT borcu olduğu için devlet borçları içinde yer almamıştır.
**
Yabancılara imtiyazı da cabasıdır işin: Chester imtiyaz sözleşmesi
Samsun-Trabzon-Mersin ve İskenderun limanlarını Süleymaniye, Kerkük ve Musul’a bağlayan 4.400 km demiryolu yapım ve işletmeciliğini, demiryolu güzergâhına paralel 40 km’lik bir şerit içinde maden ve petrol aranmasını, bulunduğu takdirde 99 yıllığına bu hatta çıkan petrol ve madenlerin işletmesi ABD’li firmaya verildi.
Musul sınırlarımız dışında kalınca ABD firması sözleşmeyi iptal etti nedense!