MEDENİYET: TEK DİŞİ KALMIŞ CANAVAR

MEDENİYET: TEK DİŞİ KALMIŞ CANAVAR

Medeniyet; ahlaksızlık, cehalet ve kölelik değil; bilakis ileriye gitmektir.

Ama şu an gençler arasında medeniyet ve çağdaşlık, soyunmaktan ibaret bir anlam taşıyor. Oysa bilmiyorlar ki efendiler giyinik, köleler çıplaktır.

Eğer medeniyet ve çağdaşlık buysa, o zaman Afrika’nın sığ ve teknolojiden uzak kabilelerinde de medeniyet vardır. Çünkü onların da üstlerinde bir yaprak, altlarında bir yaprak var.

Bir örnekleme yaparsak: Kraliyet ailesinde birini çıplak görebilir misiniz? Asla! Veya İsrailoğullarında ya da sizin “çağdaş” dediğiniz diğer toplumlarda bizim ülkemizdeki kadar çıplaklık göremezsiniz. Çünkü onlar efendi, biz ise onların gözünde köleyiz.

Bize ahlaksızlığı çağdaşlık ve medeniyet diye gösterdiler.

Uyanmalısın, utanmalısın, aslına dönmelisin!

Unutma! En değerli hazineler bile yerin en alt katmanlarında saklıdır.

Benim ey Müslüman, güzel kız kardeşim!

Sen dünyadaki tüm hazinelerden ve değerlerden çok daha kıymetlisin. Kıymetini bilmelisin.

Tüm geçmiş ve günümüzdeki ileri medeniyetlere bakarsanız, çıplak olanlar köle; giyinik olanlar efendidir.

İkinci konu ise: Giyinik çıplaklar

Bunlar, Allah Celle Celâluhu’nun emir ve buyruklarını nefislerine göre yorumlayanlardır.

Tesettür izzet ve şereftir.

Tesettürü sadece nefsi ve hevası için ayaklar altına alanlar için dünyada bir karanlık (zulmet), ahirette de bir karanlık (zulmet) vardır.

Kadına benzeyen erkeğe, erkeğe benzeyen kadına lanet edilmiştir.

Bu yazılar, iman edenler içindir; iman etmeyene değil.

Allah Celle Celâluhu buyuruyor:

“Mutlaka cehennemi de, cenneti de dolduracağım.”

Başı kapatmak insanı tesettür sahibi yapmaz.

Ziynet ve haram olan bölgelerin hiçbirinin görünmemesi tesettürdür.

Bu emirler, ne bir beşere ne de başka birine aittir. Alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.

O yüzden nefisleriniz oyun oynayabilir.

Bu sözler, kelamlar bize ait değildir; bilakis Allah ve Rasulünden gelen hükümlerdir.

Ayet ve hadis olarak sunacağız biiznillah.

Diğer bir konu ise erkeklerin tesettürüdür.

Allah Celle Celâluhu, erkeğe ve kadına gözlerini haramdan sakınmasını emrediyor.

Erkeğin de kılık ve kıyafetine dikkat etmesi farzdır.

Ayet ve Hadisler

Bismillahirrahmanirrahim

Nûr Suresi / 31. Ayet:

> Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini harama bakmaktan sakınsınlar, iffet ve namuslarını korusunlar. Mecburen görünen kısımlar müstesna olmak üzere, ziynetlerini (süslerini) teşhir etmesinler. Başörtülerini yakalarının üzerine kadar örtsünler. Ziynetlerini; kocalarına, babalarına, kayınpederlerine, oğullarına, erkek kardeşlerine, kadınlara, câriyelerine, kadınların mahremlerine ve çocuklara gösterebilirler. Ancak ziynetlerini dikkat çekecek şekilde yürüyerek belli etmesinler. Ey müminler! Hep birlikte Allah’a tövbe edin ki kurtuluşa eresiniz.

Ahzâb / 35. Ayet:

> Allah’a tam teslim olmuş erkekler ve kadınlar; mümin erkekler ve kadınlar; sabreden, iffetini koruyan, Allah’ı çokça zikreden kullar… İşte Allah, onlar için büyük bir mükâfat ve bağışlanma hazırlamıştır.

Nûr / 30. Ayet:

> Mümin erkeklere söyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar, iffetlerini korusunlar. Bu, onlar için daha temizdir. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

Hadis-i Şerifler

Resûlullah (s.a.v.), bir gün Hz. Âişe’nin evine girdi. Esma, yanında idi. Üzerinde vücudunu örten geniş bir elbise vardı. Resûlullah (s.a.v.) onu görünce dışarı çıktı. Hz. Âişe, “Resûlullah senden hoşlanmadığı bir şey gördü.” dedi. Esma uzaklaşınca Resûlullah içeri girdi ve elbisesinin yalnızca elleri gösterecek şekilde olmasını işaret ederek şöyle dedi:

“Kız kardeşini görmedin mi? Müslüman bir kadın şurasından başkasını gösteremez.” (Mecmau’z-Zevâid, nr: 4168)

Resûlullah (s.a.v.), Dihye’tül-Kelbî’nin hediye ettiği Mısır kumaşından yapılmış bir elbiseyi Hz. Aişe’ye giydirmişti. Ancak daha sonra:

“Altına bir şey giymesini söyle; çünkü bu elbise vücut hatlarını belli ediyor.” (Ahmed b. Hanbel)

Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Kadınlardan erkeklere benzeyenlere, erkeklerden kadınlara benzeyenlere lanet edilmiştir.” (Buhari, Ebu Davud)

“Ümmetimin sonunda birtakım insanlar olacak. Kadınları giyinik çıplak, başları deve hörgücü gibi. Onlara lanet edin! Zira onlar lanet olunmuşlardır.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned)

“Ey Esma! Kadın erginlik çağına ulaşınca şu ve şu yerler dışında vücudu görünemez.” (Ebu Davud)

“Allah, ergin kadının başörtüsüz namazını kabul etmez.” (İbn Mace, Tirmizi)

“Erkeğin avret yeri göbek ile diz kapağı arasıdır.” (Ahmed b. Hanbel)

“Cehennemlik iki sınıf vardır: Biri insanları kırbaçla dövenler, diğeri giyinik çıplak kadınlardır. Bunlar cennetin kokusunu dahi duyamazlar.” (Müslim)

“Allah ilk muhacir kadınlara rahmet etsin. Nûr Suresi 31. ayeti inince eteklerinden başörtüsü yapıp hemen uyguladılar.” (Buhari)

Sonuç olarak:

Tesettür; Allah’ın emridir, şeref ve izzettir.

Kadın da erkek de Allah’ın sınırlarını gözetmeli, çağdaşlık adı altında sunulan sapmalara karşı uyanık olmalıdır.

Ahmet Sağlam