G-YNGZ371DBD
Dolar
Euro
Altın
BİST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Allah Ne Derse Öyle Olur.

02.02.2025
62
A+
A-

Elbette
Amenna…
İnandık ve biat ettik.
Rabb’im ne derse, neyi dilerse o olur, öyle olur.
Yeter ki, siz teslim olun.
Yeter ki, biz O’ndan gelene razıyız. Yeter ki O bizden razı olsun demeliyiz.

Çanakkale Harbi’nin devam ettiği günlerde bir Ramazan arefesiydi. Cephe kumandanı Vehip Paşa, 9. Tümenin genç imamını çağırarak mahzun bir şekilde, istemeye istemeye şöyle dedi:

Hafız! Yarın Ramazan Bayramı. Asker toplu olarak bayram namazı kılmak istiyor. Ne dediysem, vazgeçiremedim. Ancak böyle bir şey pek tehlikeli; yani düşmanın arayıp bulamayacağı toplu bir imha fırsatı olabilir. Münasip bir dille bunu etrafa sen anlatıver!

İmam Efendi, Paşa’nın yanında henüz ayrılmıştı ki karşısında nur yüzlü bir zat çıktı ve:

Oğlum, sakın ola askerlere bir şey söyleme, gün ola hayr ola. Allah ne derse öyle olur, dedi.

Ertesi sabah herkesi hayrette bırakan ilahi bir tecelli yaşandı. Gökten hevenk hevenk bulutlar indi ve gönlü Allah’a kulluk aşkıyla dopdolu olan mü’min askerlerin üzerini kapladı. Onları dürbünle gözleyen düşman kuvvetleri, artık bembeyaz bulutlardan başka bir şey göremez oldu.

O sabah, bambaşka ve manevi bir heyecan içinde kılınan bayram namazında alınan gür tekbirler, dalga dalga semaya yükseliyordu. Nur yüzlü ihtiyar zat, Fetih Suresi’nden bir kısım ayetleri tilavet ederken, askerlerin gönüllerinden taşan kelime-i tevhid sesleri, birer iman sayihası halinde düşman saflarından bile duyulmakta idi.

İşte bu esnada, İngiliz kuvvetleri arasında büyük bir kargaşa baş gösterdi. Zira çeşitli İngiliz sömürgelerinden kandırılarak toplanıp getirilmiş bulunan bir kısım Müslüman askerler, yine kendileri gibi Müslüman bir toplulukla savaştıklarını, işittikleri tekbir ve tevhid seslerinden anlamış ve bunun üzerine isyan etmişlerdi. Ne yapacağını şaşıran zalim İngilizler, onların bir kısmını kurşuna dizdi. Diğerlerini de alelacele cephe gerisine çekmek zorunda kaldılar.

Allah ne derse…
Neyi dilerse, o olur.

Nesibe Tükel

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.