G-YNGZ371DBD
Dolar
Euro
Altın
BİST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

BİRAZ ESKİLERE GİDELİM (1)

30.06.2024
95
A+
A-

Biraz eskilere gidelim mi?
Şöyle 28 yıl öncesine.Kızımın doğumuyla başlayan çetin mücadelemizin başladığı tarihe.

O zamandan bu zamana neler değişti eğitim alanında ve bakış açısı olarak bu yazı dizisinde bahsetmeye çalışayım istiyorum.

1996 Şubat ayı Ramazan Bayramı 1.günü Rabbimin sağanak sağanak verdiği yağmurlu bir günde aldım meleğimi kucağıma.
Bereketiyle geldi hayatıma. Fakat ben hiçbir şeyden habersizdim, o sırada aileye söylenmiş down olabileceği bana söylemediler.
15 günün sonunda hastanede bir hemşireden öğrendim o güne kadar duymadığım down sendromu nu.

Tabi kabul edilmedi aile içinde bu durum engelli bir bireyle nasıl yaşanır nerden geldi bu çocuk diyerek ( HAŞA) Rabbimin verdiğini hor görerek.

İşte o zaman anladım ki yalnız başına Rabbim’e sığınarak mücedele etmem ayakta durmam gerektiğini.

Ve bunları yaşamaya başladığımda 18 yaşında tecrübesiz bırakın özel birey büyütmeyi annelik nasıl onu bile bilmezken başbaşa kaldık kızımla. Üniversite hastanesinde yapılan tetkiklerde tamamen ağır yatalak olacak denildi.

Pes etmedim, başaracağız Allah’ın izniyle diyerek çıktım yola. Yaptığım masajlar, yaptırdığım hareketler iyi geliyordu kızıma.
Rabb’im doktorların aksine mucize yaşattı 1 yaşında iken yürümeye başlamıştı yatalak olacak denilen çocuk.

Büşra’mın gelişimini takip eden doktorlar imkânsız nasıl yürüyebilir ilgi ve sevgi diyebildiler.

Böyle mücadele içinde geçen günler devam ederken rahabilitasyon bulmam gerekiyordu eğitimini tam alabilmesi için fakat İstanbul’da küçük yaştaki bireylere eğitim veren kurum yoktu. Sadece Sabancı kurumları vardı onlarda belli yaştan sonra aldıklarını söyledi.

Ne yapmalıydım??

Evde, dışarda, parkta, yemek yerken, oyun oynarken hatta müzik dinlerken bile eğitim olabileceğini anladım ve ben ne çocuk gelişim mezunuydum, nede üniversite mezunu. Liseyi dışarıdan okumuş sıradan bir anneydim. Amma özel bir anneydim Cennet dünyada bahsedilmişti sanki..
Rabb’im verdiği evlat sevgisi ve anne içgüdüsü ile çok şeyler başardık kızımla. Azmin ve Sabrın ne olduğunu öğrendim evladımın varlığıyla.

Neler başardık, nasıl engeller çıktı karşımıza, nelerle mücadele ettik sırasıyla paylaşmaya devam edeceğim sizlerle, inşallah diğer makalelerde.

Selma Erarslan Oşlu
Özel Gereksinimli Bireyler Derneği Kurucu Üyesi

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.