G-YNGZ371DBD
Dolar
Euro
Altın
BİST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

“Burası Adıyaman: Bir Aşkın Susarak Konuştuğu Şehir”

03.04.2025
36
A+
A-
“Burası Adıyaman: Bir Aşkın Susarak Konuştuğu Şehir”

“Burası Adıyaman: Bir Aşkın Susarak Konuştuğu Şehir”

“Düz dara dara düz dara, yar zülüfün düz dara
Doksan dokuz yarem var, sen açtırdın yüz yara…”

Bazı şehirler vardır, yolunu değil, yasını ezberlersin.
Bazı türküler vardır, notalarla değil, yarayla söylenir.
Ve bazı sevdalar vardır… bir şehri toprağından göğe kadar kutsal kılar.
Adıyaman… tam da böyle bir şehir.

Bu türkü Adıyaman’dan gelir ama içinde sadece bir diyarın değil, bir yitirişin acısı saklıdır. Burası, sevdiğini toprağa teslim eden bir yüreğin haritasıdır. Adıyaman, sevdanın son kez el sallandığı yerdir belki de. Bu yüzden türkü ne zaman çalsa, ne zaman “Uy amman amman” diye iç geçirse, bir değil, bin yara sızlar içerde.

“Uy amman amman amman
Burası Adıyaman
Alem düşman kesilir
Seni sevdiğim zaman”

Adıyaman…
Sadece bir şehir değildir,
Orada bırakılan bir “elveda”dır.
Belki mezar taşında kalmış bir isim,
Belki bir kapının önünde unutulmuş bir mendil,
Belki de yıllardır kimsenin çalmadığı bir evin penceresidir…

Çünkü sevdiğini kaybettiğin yer, asla sıradan bir şehir değildir. Orada güneş başka doğar, rüzgâr başka eser. Her taş, her sokak bir anıdır. Gidenin ardından kalan sessizliğin yankısıdır. İşte bu yüzden Adıyaman, bazılarına sadece bir il; bazılarına ise bir ömrün yarısıdır.

Kim bilir…
Belki bir zamanlar türküdeki gibi zülüfüne sevdalanmıştı biri,
Ama şimdi o zülüf bir mezar toprağında yatıyor.
Ve geriye, yalnızca türküde tekrarlanan o içli sitem kalıyor:
“Düz dara yara düz dara…”

Bu tekrar, bir acının üstünü örtmeye değil, onu haykırarak yaşatmaya çalışır. Çünkü bazı yaralar unutulmaz. Hele ki o yara, bir şehrin adıyla anılıyorsa… Sevda biter, ama şehir kalır. Kaybedilen gider, ama hatırası sokaklara siner.

“Nice güzeller sevdim
Gönlüm hâlâ sendedir”
diyen her dize, bir sadakatin değil, bir mecburiyetin feryadıdır. Çünkü bazı gönüller, sadece bir kişiye mühürlüdür. Güzeller geçer, ömür akar… ama kalp, bir tek onda kalır.

Adıyaman…
Bir aşkı yitirenin iç sesi…
Bir yüreğin kendi kendine konuştuğu şehir…
Ve bazı insanlar o şehri, sadece içinde sevdiğini değil, acısını da gömdüğü için sever.
İşte bu yüzden Adıyaman, bazılarının hafızasında bir memleket değil, bir mezarlık kadar sessiz, bir dua kadar kutsaldır.

Belki de bu türkü, o yüzden bu kadar etkili.
Çünkü artık sevda değil, vefa anlatıyor.
Kaybetmiş bir yüreğin, yitirdiğiyle yaşamaya alışma hikâyesidir bu.

Burası Adıyaman.
Ve kim ne derse desin, bazı şehirler acısıyla güzeldir.
Bazı aşklar, susarak yaşanır.
Ve bazı türküler, bir şehirle birlikte ölür.

Prof.Dr.Kürşat Şahin YILDIRIMER

Prof.Dr Kürşat Şahin YILDIRIMER
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

What do you like about this page?

0 / 400