G-YNGZ371DBD
Dolar
Euro
Altın
BİST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

BÜTÜN İNSANLARI DAVET EDİYOR.

27.01.2025
58
A+
A-

KUTLU DOĞUM 45

Geçen yazımızda Mesnevi-i Nuriye’nin Habbe kısmından bir İ’lem’in bir kısmında, semavat ve arzın yaratılış sebebinin Peygamberimiz ASM olduğunu veciz bir şekilde ifade etmekte olup, o kısma burada devam ediyoruz.
Mezkûr (zikredilen) âyetin tabaka-i avâma (halk tabakasına) ait safhasının arkasında şöyle bir safha da vardır ki,
Nur-u Muhammediye’den (A.S.M.) yaratılan madde-i aciniyeden (bütün varlıkların yaratılışının mayası, aslı, esası olan Peygamberimiz Hz. Muhammed’in ASM nurundan yoğrulmuş hamurdan, macundan),
seyyarat ile şemsin (gezegenler ile güneşin) o nurun (ışığın) macun (karışımından) ve hamurundan infisal ettirilmesine (ayrılmasına) işarettir.
Bu safhayı (aşamayı) delaletiyle (işaret etmesiyle, göstermesiyle) teyit eden (doğrulayan)
“3 اَوَّلُ مَا خَلَقَ اللّهُ نُورِى” olan hadîs-i şerifidir.
3- “Cenâb-ı Hak her şeyden evvel benim nurumu yarattı.” Bu hadis, Câbir bin Abdillah tarikiyle Abdürrezzak’tan şu lafızlarla rivayet edilmiştir: “Evvelu mâ halakallâhu nûra nebiyyike yâ Câbir” Yani, “Cenâb-ı Hak her şeyden evvel senin Peygamberinin nurunu yarattı ey Câbir.” el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, 1:205, 2:129. (Mesnevî-i Nuriye 160)

Yine Mesnevi-i Nuriye’nin Habbe kısmından bir İ’lem’inde ise yaratılış sebebinde Peygamberimiz ASM’in önemi anlamlı bir şekilde bakınız nasıl dile getirilmektedir.
İ’lem Eyyühel-Aziz (Bil ey aziz kardeşim)! Şu gördüğün büyük âleme büyük bir kitap nazarıyla bakılırsa,
Nur-u Muhammedî ASM (bütün varlıkların yaratılışının mayası, aslı, esası olan Peygamberimiz Hz. Muhammed’in ASM nuru) o kitabın kâtibinin (yazarının, müellifinin; bütün varlıkları bir kitap yazar gibi, mükemmel bir şekilde yaratan Allah’ın) kaleminin mürekkebidir.
Eğer o âlem-i kebir (büyük alem), bir şecere (ağaç) tahayyül (hayal) edilirse,
Nur-u Muhammedî hem çekirdeği, hem semeresi (meyvesi, neticesi) olur.
Eğer dünya mücessem (maddi şekle girmiş, cisim giymiş) bir zîhayat farzedilirse (hayat sahibi varsayılsa),
o nur onun ruhu (hayat kaynağı, can vereni) olur.
Eğer büyük bir insan tasavvur edilirse (zihinde canlandırılsa),
o nur onun aklı olur.
Eğer pek güzel, şaşaalı (gösterişli) bir cennet bahçesi tahayyül edilirse (hayal edilirse),
Nur-u Muhammedî onun andelibi (bülbülü) olur.
Eğer pek büyük bir saray farzedilirse (kabul edilse),
Nur-u Muhammedî o Sultan-ı Ezelî’nin (sonsuz otorite ve hâkimiyet sahibi Ezelî Sultan, Allah’ın)
makarr-ı saltanat (saltanat, otorite ve hâkimiyet merkezi) ve
haşmeti (heybeti, yüceliği) ve
tecelliyat-ı cemaliyesiyle (İlâhî güzelliklerin akisleri, yansımalarıyla)
âsâr-ı san’atını hâvi olan (san’at eserlerini içine alan)
o yüksek saraya nâzır (bakan) ve
münadi (çağıran) ve
teşrifatçı (önemli bir mekânda, gelenleri buyur eden) olur.
Bütün insanları davet ediyor.
O sarayda bulunan bütün antika san’atları (kıymetli san’at eserlerini),
hârikaları (olağanüstü hayrette bırakan) ve
mu’cizeleri (bir benzerini yapmakta başkasını âciz bırakan olağanüstü şeyleri) tarif ediyor.
Halkı o saray sahibine, sâni’ine (her şeyi san’atlı ve mükemmel bir şekilde yaratan Allah’a)
iman etmek üzere cazibedar (çekici bir şekilde),
hayret-efza (hayret içinde bırakacak şekilde) davet ediyor. (Mesnevi-i Nuriye 155)

Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
19.01.2025

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.