Gazze’de insanlar artık bombalardan değil, açlıktan ölüyor.

Bebekler annelerinin açlığı yüzünden beslenemiyor. Ekmek kuyruğunda kurşunlanan çocuklar, bir yudum suya ulaşamadan can veren yaşlılar var.
Bu bir doğal afet değil. Bu, sistematik bir kıtlık operasyonu.
İsgal güçleri sadece bombalamıyor; aynı zamanda yiyecek girişini engelliyor, yardım noktalarını vuruyor, su kaynaklarını kesiyor. Açlığı bir silah gibi kullanıyor.
İşin daha kahredici tarafı:
Gazze’ye yardım etmek isteyenler de susturuluyor!
Mısır, sınır kapısında yardım için yola çıkanları çevik kuvvetle kuşatıyor, bazılarını sınır dışı ediyor.
Yani Gazze’nin kapısını sadece zalim değil, “kardeşim” diyenler de kapatıyor. (Satılmış olanlar )
Bu postta yer alan her başlık, bir çığlığın tercümesidir.
Bu sessizlik bizim değil. Bu soykırıma karşı susmayanların sesi büyüsün diye buradayız.
SEN DE PAYLAŞ.
Çünkü paylaşmadığın her sessizlik, bir çocuğun son nefesine denk gelebilir.