G-YNGZ371DBD
Dolar
Euro
Altın
BİST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

İSLAM BİLİM ADAMLARI

30.08.2023
90
A+
A-


 
Bediüzzaman Said Nursi 44
 
Bilim bu ince, sırlı, anlamlı araştırma konularına sessiz mi kalacaktır?  
Okyanusun kaç kilometre dibindeki mikro organizmanın ihtiyacı olan yiyeceği onun imdadına, dünyaya meydan okuyan hangi ülke yetişebiliyor?
Aynı canlının meydana gelen yavrusuna, onun yaşına göre gıdayı ve besin maddesini, o canlı hangi bilgisayar programında programladı da ona göre üretim yapıyor.
Bu konulara ilgisiz kalmak bizler için bir vebal olur. Onun için araştırma kaynağı elimizde, lütfen…
 
Yirmi Dokuzuncu Mektup, Altıncı Risale olan Altıncı Kısımda insan ve cin şeytanların altı adet hilelerini inşaallah tesirsiz bırakmakta ve hücum yollarının altısını da kapatmaktadır. 
Dokuzuncu Kısım olan Telvihât-ı Tis’a (dokuz işaret), velilik yolları 
hakkında olup, tasavvuf, tarikat, velâyet, seyr ü sülûk isimleri altında şirin, nuranî, neş’eli, ruhanî (ruh alemine ait halleri) bir  kudsî gerçeği burada işlemektedir.
Öğrenmek isteyen be merak eden buraya müracaat edebilir. Sadece herkesin ilgisini üzerine çekmek arzunda olan ve makam düşkünlerine bir paragrafı aktarmadan geçemeyeceğim.
“”Evvelâ rıza-yı İlâhî (Allah rızası) ve iltifat-ı Rahmânî (Allah’ın sonsuz rahmetiyle lütuf ve ikramda bulunması) ve kabul-ü Rabbânî (Cenâb-ı Allah’ın kabul ve rızâsı) öyle bir makamdır ki, insanların teveccühü (ilgisi, yönelmesi) ve istihsânı (beğenmesi, güzel bulması), ona nisbeten (kıyasla) bir zerre hükmündedir (çok çok küçüktür). Eğer teveccüh-ü rahmet (ilâhî rahmetin yönelmesi, gelmesi) varsa, yeter.
İnsanların teveccühü (ilgisi), o teveccüh-ü rahmetin in’ikâsı (ilâhî rahmetin yönelmesinin, gelmesinin yansıması) ve gölgesi olmak cihetiyle (yönüyle) makbuldür (kabul görür); yoksa arzu edilecek birşey değildir.
Çünkü kabir kapısında söner, beş para etmez.”” Mektubat 588.

Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
30.08.2023

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.