G-YNGZ371DBD
Dolar
Euro
Altın
BİST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Kış depresyonundan korunmak için neler yapılmalı? Uzmanlar açıkladı

02.01.2023
118
A+
A-
Kış depresyonundan korunmak için neler yapılmalı? Uzmanlar açıkladı

Kış depresyonundan korunmak için neler yapılmalı? Uzmanlar açıkladı

Daha uzun gecelerin ve gri günlerin olduğu sonbahar ve kış mevsiminde birçok insan artan karamsarlık veya depresyon duygularından şikayet ediyor. İnsanlar yapay ışık altında iç mekanlarda daha fazla vakit geçiriyor ve doğal Güneş ışığından mahrum kalıyor. Uzmanlara göre ise insanların bu kış üzgün veya depresif hissetmekten kaçınmasının birkaç yolu bulunuyor. Peki kış depresyonundan korunmak için neler yapılmalı?

Nutrients adlı dergide yayınlan yeni bir araştırmaya göre ise her 20 ABD’li yetişkinden 1’i sonbaharın sonlarında başlayıp kış boyunca devam etme eğiliminde olan bir tür depresyon olan mevsimsel duygusal bozukluk (SAD) geliştiriyor.
Araştırmacılar, halk arasında sonbahar ya da kış depresyonu denilen bu hastalığın önelm almadığı takdirde kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde bozabileceği konusunda uyardı. Bilim insanları, insanların bu durumdan daha az etkilenmeli için beslenme ve yaşam tarzlarına yönelik çeşitli önerilerde bulundu.
Düşük karbonhidratlı, ketojenik bir diyet , nörolojik bir durum olan epilepsiyi ve Tip 2 diyabeti tersine çevirebiliyor. Çalışma, ketojenik bir diyetin depresyon, Alzheimer hastalığı, Parkinson ve migren dahil olmak üzere bir çok hastalık üzerinde tedavi edici olabileceğini gösterdi. Ketojenik diyet; yüksek yağlı, orta düzeyde protein, çok düşük karbonhidrat (günde 20 gramın altında) içeren besinlerden oluşuyor.
Harvard Üniversitesi’nde psikiyatri profesörü olan Chris Palmer, “Kendi sağlığım için 20 yılı aşkın bir süredir kişisel olarak düşük karbonhidratlı keto diyeti uyguladım ve bunu 15 yılı aşkın bir süredir hastalarla, özellikle kilo kaybı için kullandım. Ketojenik diyetin tıbbi versiyonunun kronik akıl sağlığı bozukluğu olan hastalarda antipsikotik etkilere ve ruh hali faydalarına sahip olduğunu buldum. Bu nedenle ketojenik diyetin psikiyatride klinik kullanımına öncülük ediyorum” diye konuştu.
Uzmanlar, Güneş’in  bedava ve doğal bir antidepresan olduğunu belirtiyor.
2017’de Jeffrey Hall, Michael Robash ve Michael Young, dünyadaki herkes için sirkadiyen ritmi kontrol eden moleküler mekanizmaları keşfettikleri için Nobel Tıp Ödülü’nü kazandı.
Nobel ödüllü çalışmaya göre insanların beyninde, günlük davranışlarının ve vücutsal işlevlerinin  Güneş’e göre çalışmasını sağlayan suprakiazmatik çekirdek adı verilen bir saat bulunuyor.
Beyindeki ön hipotalamusta yerleşmiş olan suprakiazmatik çekirdek, sirkadiyen ritmi kontrol ediyor.  Suprakiazmatik çekirdek, 24 saatlik biyolojik, fizyolojik ve sosyal davranışların senkronizasyonu kontrol ediyor.
Araştıramcılar bu nedenle, insanların günün tüm zamanını ekranlara bakarak geçirmek yerine, mümkün olduğu kadar çok Güneş ışığı alarak geçirmesini öneriyor.
ABD’de yer alan Quantum Mechanics of Human Creation adlı genetik merkezinden Dr. Courtney Hunt, “Gün boyunca belirli bir süre Güneş ışığına maruz kalmak insan sağlığı için çok önemlidir. Güneş ışığı, genel sağlık için temel bir bileşen olan D vitamini üretmenin yanı sıra,  serotonin ve melatonin seviyelerini düzenleyerek sirkadiyen ritmi ayarlar. Yeterince Güneş ışığı almayan insanlar, onları otoimmün hastalığa yol açabilecek aşırı iltihaplanmaya yatkın hale getiren bağışıklık savunma mekanizmalarına sahiptir “dedi.
CDC’ye göre fiziksel aktivite, gün boyunca kafein veya şeker yardımı olmadan enerji dolu kalmanın en iyi yollarından birini oluşturuyor. 
Harvard Üniversitesi’ne bağlı Blavatnik Enstitüsü’nden araştırmacılar, hem aç kalmanın hem de ağır egzersizin hücresel etkilerini analiz etti. Her iki metobolik müdahalenin de  Alzheimer ve Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıklara yol açabilen proteinlerin vüzuttan atılımını kolaylaştırdığı kanıtlandı.

ETİKETLER: