G-YNGZ371DBD
Dolar
Euro
Altın
BİST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

KUTLU DOĞUM 54

28.04.2025
40
A+
A-

KUTLU DOĞUM 54

“Evet, nasıl ki hayat bu kâinattan (yaratılmış her şeyden) süzülmüş bir hülâsadır (özdür);
ve şuur ve his (bilinç, idrak, duygu) dahi hayattan süzülmüş, hayatın bir hülâsasıdır (özüdür);
akıl dahi şuurdan ve histen süzülmüş, şuurun bir hülâsasıdır (özüdür);
ve ruh dahi hayatın hâlis ve sâfi (temiz, saf, duru) bir cevheri (aslı, temeli) ve sabit ve müstakil (bağımsız) bir zâtıdır.
Öyle de, maddî ve manevî hayat-ı Muhammediye (a.s.m.) (Peygamberimizin hayatı) dahi, hayat ve ruh-u kâinattan (evrenin ruhundan) süzülmüş hülâsatü’l-hülâsadır (özün özüdür);
ve risalet-i Muhammediye (a.s.m.) (Hz. Muhammed’in peygamberliği) dahi, kâinatın his, şuur ve aklından süzülmüş en sâfi hülâsasıdır (saf, duru bir özüdür).

Belki maddî ve manevî hayat-ı Muhammediye (a.s.m.), âsârının şehadetiyle (eserlerinin şahitliğiyle), hayat-ı kâinatın hayatıdır (kâinatın hayatının hayatıdır);
ve risalet-i Muhammediye (a.s.m.), şuur-u kâinatın şuurudur ve nurudur (evrenin şuurunun şuurudur ve ışığıdır).
Ve vahy-i Kur’ân (vahiyle gelen Kur’ân-ı Kerim) dahi, hayattar hakaikinin şehadetiyle (hayat sahibi gerçeklerin şahitliğiyle), hayat-ı kâinatın ruhudur (evrenin hayatının ruhudur) ve şuur-u kâinatın aklıdır (evrenin bilincinin aklıdır).

Evet, evet, evet!
Eğer kâinattan risalet-i Muhammediyenin (a.s.m.) nuru çıksa, gitse, kâinat vefat edecek;
eğer Kur’ân gitse, kâinat divane (akılsız, deli) olacak ve küre-i arz kafasını, aklını kaybedecek;
belki şuursuz kalmış olan başını bir seyyareye (gezegene) çarpacak ve bir kıyamet koparacak.”
(Sözler, s. 164)

Binaenaleyh, İncil’de “Ahmed”, Tevrat’ta “Ahyed” ve Kur’ân’da “Muhammed” ismiyle müsemma (isimlendirilen) olan, iki cihanın güneşidir.
(Mesnevî-i Nuriyye, s. 171)

“İnsanlardan bir çekirdek var ki, Cenâb-ı Hak (hakkın ta kendisi olan, sonsuz şeref ve yücelik sahibi Allah) şecere-i hilkati (yaratılış ağacını) o çekirdekten inbat etmiştir (yetiştirmiştir).
O çekirdek de, ancak ve ancak bütün ehl-i kemâlin (olgun insanların) ve belki nev’-i beşerin nısfının ittifakıyla (insanlığın yarısının fikir birliğiyle) efdalü’l-halk (yaratılmışların en faziletlisi, en üstünü), seyyidü’l-enâm (bütün varlıkların efendisi) Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm’dır.”
(Mesnevî-i Nuriyye, s. 243)

27.04.2025
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu

YAZARIN SON YAZILARI
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

What do you like about this page?

0 / 400