G-YNGZ371DBD
Dolar
Euro
Altın
BİST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Kutsallarımıza Yapılan Saldırılar

06.09.2023
78
A+
A-

Koruyan, kollayan ve bağışlayıcılığı bol olan Allah’ın ismi ile başlarım. Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi, af ve mağfireti tüm kardeşlerimin üzerine olsun.

Kıymetli kardeşlerim!
Biz Türkler tarih boyu hep hür ve özgür yaşadık. Hür yaşamak, özgür olmak için birçok milletle, birçok ülkeyle savaştık. Kazana kazana bu günlere geldik.
Lakin son zamanlarda Cumhuriyet kazanımlarımız, bize çok pahalıya patlamış gibi bir hal almaya başladı. Atatürk’ün vefatından sonra, maalesef başımıza geçenler tarafından kötü niyetle yönetildik.
Bizi her alanda güçlü kılan, güçlendiren İslam dinimize, Müslümanlara, âlimlerimizin kitaplarına, Kur’an-ı Kerim’e, camilerimize, ezanımıza ve benzeri birçok dinimizin temsillerine saldırılar oldu. Müslümanlıkla alakası olmayanlar Müslümanların nasıl yaşayacağına karar vermeye başladı, yaşantımıza müdahil olmaya çalıştı.
Atalarımız, dedelerimiz, ninelerimiz, kurtuluşumuz için savaştan savaşa, cepheden cepheye koştururken, bazı kesim bundan fırsatla ceplerini, kasalarını doldurma derdine düşmüş ve bunda da başarılı olmuşlardır.
Ülkemizin en güzel yerlerine, en güzide mekânlarına konmuşlar, kasalarını doldurarak ekonomimize yön vermişlerdir ve halen bu ekonomik hükümleri devam etmektedir.
2000‘li yıllara kadar, ülkemizin yönetimi de bizden olmayan, bizdenmişlerin elindeydi. 2000’li yıllarda ülkenin yönetimi gerçek Türklerin eline geçince, bizdenmiş gibi görünenlerin zoruna gitti.
20 yılı aşan zamanda ülkenin yönetimini ele geçirmek için çok çaba sarfettiler. Ancak başaramadılar.
Türk milleti artık uyanmaya başladı.
Başörtüsü ile yapılan zulümler giderildi. Hemen her alanda özgürlükler getirildi. Lakin karşı cenah boş durmadı. Hükümet üstünlüğünü kaybedenler, bari psikolojik üstünlüğü kaybetmeyelim diye sürekli uğraştı.
Giyim kuşam serbestliği getirildiğinde, özgürce tesettür elbisesini giyen, başörtüsünü takanlara sürekli saldırılar oldu. Sürekli saldırdılar ve halen saldırmaya devam ediyorlar.
Yine başarılı olamadıklarını görünce giyimsizliğe başvurdular. Milletin sinir uçlarına dokundular. Sokaklarımız karşı cenahın çıplaklarıyla doldu. Maalesef bu giyimsizliğe bizim cenahtan uyanlar da oldu ve şu an ki sokakların durumu oluştu.
Şu an din büyüklerimizin, âlimlerimizin, ariflerimizin “günümüzde başını öne eğerek sokakta yürüyen genç en muttaki insandır, günümüzde haramdan kendini sakınan biri cennetin hasretle beklediği kişidir” dedikleri zamanda yaşıyoruz.
Yakın zamanda vefat eden bir âlimimizin “günümüzde sarık saran, cübbe giyen biri müçtehittir, mücahittir” dediği zamanı geçtik. Şimdi çok ötesindeyiz.
Çağdaşlık açmaksa bedeni, hayvanlar hepimizden medeni. Çağdaşlık adı altında çıplaklığın reklamı yapıldı ve yapılıyor. Ve ne yazık ki bizim cenah da buna ayak uyduruyor.
Son günlerde bir de LGBT denilen bir şarlatanlık, mel’anet ortaya çıkarıldı. Hani bazen deriz ya bundan kötüsü ne olur diye. İşte her gelen, diğerinden daha lanetli geliyor. Lanetin daha büyüğü geliyor.
Kadınlaşan erkekler, erkekleşen kadınlar. Erkek erkeğe, kadın kadına arkadaşlıklar ve birliktelikler. Ve bunu meşrulaştırma hareketleri. Onları övücü kelimeler. Bana göre ne tür başarısı olursa olsun, isterse ülkemizi uzaya çıkarsın bu tür insanlar aramızdan derhal uzaklaştırılmalıdır. Milli takımımızdan da uzaklaştırılmalıdır.(Anlayan anladı.)
Yaa Rabbii! Neler oluyor demeye kalmadı. Kur’an-ı Kerim’e saldırılar başladı.
Dış ülkenin birinde İslam’a hakaret içirikli bir tiyatro oynanacağında ferman yayınlayarak, tiyatronun oynanmasını engelleyen Padişahlarımızı öyle özledik ki…
Kur’an’a saldırılar dış ülkelerde olduğu için kendimiz bizzat kısık ses çıkarmaktan başka bir şey yapamıyoruz. Bu konuda bir şeyler yapması için ilgililerden gerekli tepkiyi vermesini bekliyoruz ve bu da bizim en doğal hakkımız.
Yazımı bir dua ile bitirmek istiyorum âmin demek size düşer.
Yaa İlahii!!! Vatanımızı, milletimizi, devletimizi, ezanımızı, bayrağımızı, dinimizi, imanımızı, kitabımızı Kur’anımızı, kutsallarımızı sen muhafaza eyle. Yaa Rabbel Alemin! Sen tüm kutsallarımıza saldıranları KAHHAR ismi şerifinle kahru perişan eyle. Amin Yaa Muin.
Hepinizi saygılarımla selamlıyorum. Kalın sağlıcakla.

Fahri URHAN

YAZARIN SON YAZILARI
17 Aralık 2023
26 Mayıs 2024
11 Haziran 2025
21 Eylül 2023
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.