G-YNGZ371DBD
Dolar
Euro
Altın
BİST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Para Her Şey Değil

24.03.2025
54
A+
A-
Para Her Şey Değil

Para Her Şey Değil

 

Akşam namazı kılmak için evde bulunanlardan birine,

 

“Kıble ne taraf? Namaz kılacağım.” dedim. Bana,

 

“Annemi şu yöne namaz kılarken görmüştüm.” dedi. Ben de,

 

“Ben, annenizin namaz kılarken hangi yöne yöneldiğini sormadım. Size sordum. Siz ne tarafa yönelip namaz kılıyorsunuz?” dedim. Tabii ki gülerek,

 

“Ben namaz kılmıyorum.” dedi yirmi beş yaşındaki şahıs. Ağlanacak halimiz var ama gülüp geçiyoruz maalesef.

 

 

 

Teravih namazı için camiye gittim. Kocaman cami… Lakin cemaat oldukça az. İki buçuk saf cemaatle namaz kıldık. Hoca efendi cemaatin azlığından şikâyetçi. Namaz öncesi vaazında bu konuyu açıkça dile getirdi. Ben de cemaatin azlığına şaşırdım.

 

Sonra ezan okundu, namaza durduk. Hoca efendinin sesi o kadar az ve kısık, bir de kesik kesik okuyor ki… Şahsen hocanın okuyuşundan pek memnun olmadım ve içimden bir ses,

 

“Hoca efendi, sen bu kadar cemaat bulduğuna şükret. Ramazan’ın sonuna doğru sanırım bunları da kaçırırsın.” dedi. Allah Teâlâ bizleri affeylesin.

 

 

 

Üç torunum—ikisi beş yaşında, diğeri yedi yaşında—benimle teravih namazına gelmek istediler. Üçünün de gönlü kırılmasın diye camiye götürdüm. Cami oldukça geniş ve cemaati de azdı.

 

Camiye girdiklerinde camiyi boş bulup sanki uçan kuş oldular, doya doya koştular. Ne kadar engel olsam da başaramadım. İki küçük torunumu eve göndermekten başka çarem kalmadı.

 

Fakat camide birlikte olmaları, caminin güzelliği ve birbirleriyle koşuşturmaları zihinlerinde unutamayacakları bir anı olarak kalacaktır sanırım.

 

 

 

“Hocam, size bir konuyu danışmak istiyorum.” dedi tanıdıklarımdan biri ve,

 

“Tutamadığım oruçlar için her biri için ne kadar fidye vermeliyim? Fitre kaç lira?” diye sordu.

 

“Asgari, en azı 180 lira, durumunuza göre üst sınırı yok.” dedim. Bana,

 

“İki yüz liradan vereyim.” dedi. Ben de,

 

“Mazeretiniz nedir?” diye sordum.

 

“Hasta oldum.” dedi.

 

“Hastalığınızın iyileşme şansı var mı?” dedim.

 

“Elbette hocam. Özel durumum.” deyince,

 

“Olmaz, fidye vererek kurtulamazsınız. Ramazan Bayramı’ndan sonra gününe gün kaza etmelisiniz. İyileşmesi mümkün olmayan hastalıklarda fidye verilir. Siz ise tutamadığınız oruçların yerine gününe gün oruç tutmalısınız.” dedim.

 

Birden durumu değişti.

 

Para her şey değil elbette. “Para iki yüzlüdür.” derler. İki yüzlülerden uzak durmalı. “Pek samimi olmaya gelmez.” diyoruz.

 

25.03.2025

Ahmet Aydın

Ahmet Aydın
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.