G-YNGZ371DBD
Dolar
Euro
Altın
BİST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

RAMAZAN MÜNASEBETİYLE EBEDÎ RAHMETE ULAŞMAK İÇİN

24.03.2023
151
A+
A-

      Peygamber Efendimizi izlemeye çok önem vermek

Hz. Peygamber Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) oruçlu iken dikkat ettiği şeyler:

      1)  Sahura Kalkması:

Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şu tavsiyede bulunmuştur:

      “Sahura kalkınız. Çünkü sahur yemeğinde bereket vardır.”

      (Buhârî, “Savm”, 20; Müslim, “Sıyâm”, 45; Tirmizî, “Savm”, 17.)

       Çocuklar, derunları temiz olduğu ve bereketi hissettikleri için sahura kalkmak isterler.

       2) İftarı Acele Etmesi:

      Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

       “Ümmetim iftarı acele edip, sahuru da geciktirdikleri sürece hayır üzerindedir.”

      (Buhârî, “Savm”, 44; Müslim, “Sıyâm”, 48; Tirmizî, “Savm”, 13.)

      3) İftarda Dua Etmesi:

      Bu vakitte yapılan dua geri çevrilmemektedir.

      Allah’ın Rasûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

      “Üç kimse vardır ki duaları reddolunmaz: İftar anında oruçlu olanın, âdil devlet başkanının ve mazlumun duası.”

      (Tirmizî, “Deavât”, 139, “Cennet”, 2; İbn Mâce, “Sıyâm”, 48; Ahmed, II, 305.)

       4) Oruç Tutan Fakirlere İkram Etmesi:

     Zeyd b. Hâlid el-Cühenî’den rivayetle Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:  

      “Oruçlu bir kimseyi iftar ettiren, oruçlunun alacağı ecir kadar ecir alır, oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez.”

      (Tirmizî, “Savm”, 82; İbn Mâce, “Sıyâm”, 45; Dârimî, “Savm”, 13; Ahmed, IV, 114, 116, V, 192.)

       Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)  Ramazan ayında infakını arttırırdı.

       Fiilî bir hadîste şöyle anlatılmaktadır:

       “Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) hayır yapmada insanların en cömerdi idi.    Ramazan ayında Cebrail aleyhisselam ile karşılaştığı zaman ise en cömert davranandı.”

       (Buhârî, “Bed’ü’l-Vahy”, 5, “Savm”, 7, “Bed’ü’l-Halk”, 6, “Fedâilü’l-Kur’ân”, 7; Müslim, “Fedâil”, 50. )

        Bize gereken, Peygamber Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) yaptığı gibi ihsanı ve ikramı, infak ve tasadduku Ramazan ayında daha çok arttırmaktır.

       5) Oruçlu İken Özellikle Dili Yanlışlardan Korumayı Emretmesi:

      Özellikle oruçlu iken gıybetten, yalandan, laf getirip götürmekten ve boş sözden sakındırırdı.

       Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmaktadır:

      “Yalan konuşmayı, yalan sözlerle amel etmeyi terk etmeyen kimsenin yemesini, içmesini terk etmesine Allah’ın ihtiyacı yoktur.”

       (Buhârî, “Savm”, 8, “Edep”, 51; Ebû Dâvûd, “Savm”, 25; Tirmizî, “Savm”, 16.)

 Diğer bir hadîs-i şerîfte şöyle buyurmuştur:

       “Nice oruç tutanlar vardır ki, orucundan susuz ve açlıktan başka bir kazancı olmaz. Nice gece kalkıp nafile ibadet yapanlar vardır ki, bu kalkmasından ötürü uykusuzluktan başka bir kazancı olmaz.”

      (İbn Mâce, “Sıyâm”, 21. )

       6) Ramazan’ın Son On Gününde İtikâfa Girmesi:

       Hz. Âişe (radıyallahu anhâ) bu durumu şöyle izlediğini ifade etmektedir:

      “Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) Ramazan’ın son on gününe girince bütün geceyi ihya eder, ailesini uyandırır, ibadete karşı daha ciddiyet gösterir ve paçaları sıvardı.”

 (Müslim, “İ’tikâf”, 7; Tirmizî, “Savm”, 72; İbn Mâce, “Sıyâm”, 57; Dârimî, “Savm”, 52; Ahmed, V, 40, VI, 82, 123, 256.) 

       Ramazan’ın son günlerinin teklerinde Kadir gecesini aramaya dikkat edelim. Yatsı ve sabah namazlarını camide cemaatle kılarsak Kadir gecesinde bir nebze de bulunmuş oluruz. Çünkü yatsı ve sabah namazlarını cemaatle kılarsak bütün geceyi nafile ibadetle geçirmiş oluruz. İşte delil de şudur:

       “Her kim yatsıyı cemaatle kılarsa, gecenin yarısını (nâfile) namazla geçirmiş gibi olur. Kim sabah namazını da cemaatle kılarsa (böylece) bütün geceyi (nâfile) namaz kılmış gibi olur.”

      (Müslim, “Mesâcid”, 260; Tirmizî, “Salât”, 165; Ebû Dâvûd, “Salât”, 47.)

 Bütün geceyi nafile namazla geçirmiş kimsenin sevabına ermek isteyen kimse yatsı ve sabah namazını cemaatle kılsın, demektir.