Sosyal Medya Belediyeciliği, Şallar ve Reklamlar: Görünenin Ötesinde Bir Algı Yönetimi

Sosyal Medya Belediyeciliği, Şallar ve Reklamlar: Görünenin Ötesinde Bir Algı Yönetimi

Günümüz belediyeciliğinde hizmetten çok algının yönetildiği bir dönemden geçiyoruz. Eskiden belediyeler yol, su, ulaşım gibi temel hizmetlerle ölçülürdü; bugün ise başarıyı belirleyen en önemli faktörlerden biri sosyal medya yönetimi. Belediyeler artık sahada mı çalışıyor, yoksa sadece Instagram’da mı hizmet üretiyor? İşte bu sorunun yanıtı, sosyal medya belediyeciliği kavramının ne kadar derinleştiğini gösteriyor.

Sosyal Medya Belediyeciliği: Hizmet mi, Gösteri mi?

Sosyal medya belediyeciliği, yerel yönetimlerin halka hizmet etmek yerine hizmet algısı yaratmayı tercih ettiği bir anlayışın ürünü. Bugün birçok belediye, bir çukurun kapatılmasını bile profesyonel bir video ile süsleyerek “Büyük Hizmet” etiketiyle paylaşmayı başarıyor. Sosyal medya yönetimi belediyeciliğin bir parçası olmalı; ancak bu, gerçek hizmetin yerini almamalı.

Bu durum seçim dönemlerinde daha da belirginleşiyor. Şehirde büyük bir trafik sorunu varken belediyenin Instagram hesabında “Bugün şehrimize gelen sanatçıyı ağırladık.” paylaşımını görmek artık kimseye garip gelmiyor. Çünkü günümüzde hizmet, yapıldığı kadar gösterildiği sürece de değerli.

Şallar: Kültürel Simgeden Reklam Araçlarına

Son yıllarda belediyelerin dağıttığı şallar, atkılar ve diğer hediyelik ürünler de birer reklam aracı hâline geldi. Eskiden yerel kültürü yansıtan semboller taşıyan bu ürünler, artık belediye başkanlarının ismiyle süslenmiş ve bir çeşit propagandaya dönüşmüş durumda. Belediyeler artık altyapı yatırımlarına değil, üzerlerinde kendi isimlerinin yazılı olduğu şallara, ajandalara ve promosyon ürünlerine büyük bütçeler ayırıyor.

Peki, bu gerçekten bir hizmet mi? Yoksa vatandaşa bir hizmet algısı satmanın en ucuz yollarından biri mi?

Reklamın Gücü ve Algının Yönetimi

Sosyal medya ve hediyelik ürünlerin yanında belediyeler artık geleneksel reklamcılığa da büyük önem veriyor. Otobüs duraklarından dev afişlere, sosyal medyada sponsorlu içeriklerden billboard’lara kadar geniş bir mecra kullanılıyor. Belediyeler, aslında halka hizmet etmek yerine, hizmet ettiğine halkı inandırma çabası içinde.

Bugün birçok belediyenin bütçesini incelediğimizde, reklam ve tanıtım harcamalarının altyapı yatırımlarını geçtiğini görüyoruz. Vatandaşlar yollardaki çukurlardan şikâyet ederken belediyenin “Şehrimizde hizmet devrimi” yazılı reklamlarını izliyor.

Gerçek Hizmetin Önüne Geçen İmaj

Tüm bu süreç, belediyeciliğin özünden uzaklaşmasına neden oluyor. Hizmetin yerini imaj, altyapının yerini algı yönetimi alıyor. Ancak vatandaşlar gün geçtikçe daha bilinçli hâle geliyor ve bu süslü reklamların ardındaki gerçekleri sorgulamaya başlıyor. Çünkü şallar bir gün eskir, sosyal medya paylaşımları unutulur; ama hizmet varsa kalıcı olur.

Sonuç olarak, belediyeler gerçekten hizmet mi ediyor, yoksa hizmet ettiğini mi gösteriyor?

İşte bu sorunun cevabı, modern belediyeciliğin en kritik noktasıdır. Halk, reklamlarla değil, gerçek hizmetlerle kazanılır.

Ve belediyecilik, sosyal medya yönetmek değil, vatandaşın hayatını kolaylaştırmaktır.

Prof. Dr. Kürşat Şahin Yıldırımer