Susmasam

    Günlük gelen mesajlardan birinde, "İmam Hatipler Arası Hutbe Okuma Yarışması Finali" yazdığını gördüm. Dururmuyum, kahvaltı sonrası, Ayasofya Camii Kebir.
    Camiye girdiğimde saat 11.47. Cami yarıdan fazlası dolmuş. Genç İmam Hatipler sırası gelen minberde. Huşu içinde, kendinden emin, sanli her biri yılların hatibi. Doya doya dinledik. Gençlere Maşaallah, Barekallah. Pırlanta gibi, sanki hepsi birer melek. Öğretmenleriyle birlikte kim bilir ta nerelerden geldiler, Türkiye'min Güzel insanaları. 
    Ödül törenindeyiz. Ben ön saflardayım. Fotoğraflar çekilirken okul müdürlerinden biri, aman Allah'ım, Hamza kardeşim de orada, sahnede. Yıllardır göremediğim faküldeden arkadaşım Hamza Beyefendi. Zaten ben Hamza Beyefendiyi hep iyilikleriyle hatırlarım. Hasbihal ettik. 
    Milli Eğitim Bakan Yardımcısı, Milli Eğitim Genel Müdürü ve daire başkanları, misafirler, müdürler de ödül töreninde idi. Ne kadar coşkulu, ne kadar sevinçli, ne kadar övünülecek bir durumdu bir bilseniz. Hem de AYASOFYA'da.
    Cuma namazı sonrası gençleri tebrikleyip, ayrılmak istedim, kimseyi rahatsız etmeyeyim diye. Fakat dışarı çıktım, 34 numarada ayakkabım yok. Tekleme spor ayakkabı var, o da benim değil. Aradım bulamadım ayakkabılarımı. Camiye tekrar girdim. Mübarek insanlarla karşılaştım tekrar. Ayak üzeri sohbet, muhabbet derken, arkadaşım Müdür Celalettin Beyefendi,

-“Yemeğe geçeceğiz buradan. Buyur” dedi. Tevafuken tekrar karşılaştığım güzel insanlarla camiden çıkıp, ayakkabılığa yöneldim. Aman Allah’ım, ayakkabılarım 34 numarada. Şaşırmamak elde değil. İki, üç defa baktım göremediğim ayakkabım 34 numaralı ayakkabılıkta. “Bunda da var bir hikmet” deyip yolumuza devam ettik Elhamdülillah.

Susmasam

Susmasam. Hutbemizi Nerede Okusam,
Şimdilik mümkünmü sende Mescidi Aksa’m,
Bir gün hutbemi yükseklerde okusam,
İşte, İmam Hatiplim sende, Ayasofyam.

Minberinden seslenir, genç imamlarımız,
Her yerde dalgalansın şanlı Bayrağımız,
Ne mutlu bir gün bugün Cuma Bayramımız
İşte, İmam Hatiplim sende, Ayasofyam.

Büyük küçük herkes, yerli yabancı, dinliyor,
Ahmet Mehmet, Fatma Ayşe, içten inliyor,
Bir arada, eller duada, ağlıyor, yalvarıyor,
İşte, İmam Hatiplim sende, Ayasofyam.

Dünya yalan, oyunlarına aldanmayın,
“Gidenler gitti, her şey bitti” sanmayın,
Haram helal demeden sakın abanmayın,
İşte, İmam Hatiplim sende, Ayasofyam.

Ahmet Aydın*