TÜRKİYE’DEN ULUSLARARASI DEVLETLERE KENTSEL DÖNÜŞÜM VE GELİŞİM UYGULAMALARI

Türkiye’de kentsel dönüşüm uygulamalarını kullanan dünya devletleri, kentsel dönüşüm ve kalkınma başkanlıklarına kadar pek çok çalışmalarını Türkiye’den örneklerle hayata geçiriyor.

Erdoğan Bayraktar, kentsel dönüşüm projesiyle uluslararası devletlerin dikkatini çekiyor.

Amaç, Türkiye’nin tüm dünyada Türk mimarisiyle dünyayı yeniden inşa etmesi.

Erdoğan Bayraktar’ın on yılı aşkın bir süreçte yürüttüğü çalışmalar meyvelerini vermeye başladı.
Körfez ülkeleri ve Avrupa’nın bazı ülkeleri, özel davetlerle kamu binaları ve konut projeleri için Türkiye’den özel isteklerde bulundu ve sözleşmeler yaptı.
İklim koşullarına göre dünyanın şehir kimliğini uygulamaya çalışan Türkiye, akıllı şehirler kurmayı planlıyor.
Yeni teknolojiyle kendi elektriğini üreten şehirler, ulaşımı bile düşünülerek planlanıyor.

Önemli görülen projeleri Erdoğan Bayraktar’dan başkası yapamazdı. O yaparsa en iyisini yapacaktır. On yılı aşkın süredir TOKİ Başkanı ve Çevre ve Şehircilik Bakanı olarak yaptığı çalışmalar toplum tarafından benimsenmiş ve daha fazla talep görmüştür.

Kentler deprem felaketlerinden korunmak için dönüşmelidir.
Depreme dayanıklı yapılar inşa edilebilir. Aksi takdirde insan kaybı ve ekonomik hasar altında kalkınma maliyeti yirmi yıllık bir süreye denk gelmektedir.

Konut yenilemeye ideolojik yaklaşanlar veya ücreti ödemek istemeyenler, ‘Devletin işi ne, evleri yenilesin!’ diyerek tüm sorumluluğu devlete yükleyenler toplumsal duyarlılık hissedemezler.

Ev yenilendiğinde ve değeri on kat arttığında devlette paydaş olabilir misiniz?

Devlet nasıl ayakta kalabiliyor veya Türkiye genelinde İstanbul ve Marmara Bölgesi gibi şehirlerde böyle bir bütçeyi nereden buluyor? Hiçbir desteği olmadan para basması mı gerekiyor?

Can ve mal kaybı toplumsal bir felaketin eşiğinde. Gözlerimiz açık ateşe atıyoruz kendimizi, uçurumdan atlıyoruz. Enkaz altında kalan paranın, malın, mülkün ne değeri var? Çok geç olmadan toplumsal duyarlılık göstererek kentsel dönüşümü harekete geçirelim.

Toplum olarak devlete karşı duyarlılık insani görevimizdir. Annelerin kucağına ateş düşmeden, birbirimize olan saygı ve sevgi çerçevesinde kentsel dönüşümü koordine edip gerçekleştirelim. Yetmediği yerde devlet babaya yardım eder, verir.

Kentler yenilensin, mutlu kentler kurulsun, herkes refah ve huzur içinde yaşasın, kardeşlik ve komşuluk ilişkileri güçlensin.

Bugün birlik ve beraberlikle, devletten hiçbir şey beklemeden her şeyi yaparsak yarın seferberlikte samimi olabileceğimizi unutmayalım.